Yaşadığımız her türlü kayıp, üzüntü duygusuyla ilişkilidir. Doğamız gereği tarih boyunca sevdiklerimizin kaybı için ağıtlar yakar ve özlem duyarız. Doğanın en gerçek yüzü olan ayrılık hepimizin hayatında mutlaka yaşayacağı bir durumdur. Bunu öğrenebilmek yetişkin olabilmek için en önemli adımdır. Aynı zamanda bir kaybın arkasından tutulan yas kişiyi olgunlaştırır. Kimi insanlar yas yaşayabilecek kapasiteyi sahip değildir ve böyle bir durumu fark eden kişinin mutlaka bir terapi sürecine girmesi gereklidir.